Ana Sayfa
Anketler
Çokk kömik
GİRİŞ
İBADET RESİMLERİ
KOMİK SÖZLER
FIKRALAR
resimler
Atatürkün hayatı
Atatürkün resimleri
ATATÜRKÜN YAPTIGI SAVAŞLAR
Atatürkün sözleri
Atatürk;ün yaptıgı yenilikler
ders çalışma pratigi
sözleşme
HZ.MUHAMMED,İN SOY AGACI
saat
SPOR
GAZETE
takvim
radyo
dergiler
ruya tabirleri
tv
diyer sitelere bağlanma
en güzel resimler
oyunlar
çizgi filim resimleri
google de arama
son dakika
İLLİMÜNATİ
Ahmet Kaya
Cristiano Ronaldo
DÜNYA HARİTASI
HAVA DURUMU
SPOR
Gürcan BİLGİÇ: Yürüyüşün berrak çocukları! İki tarafın da işi kolay değildi. Uzaktan gözlüyorduk Fenerbahçeli oyuncuları. Hele ilk gol gelene kadar ki çaresizliklerini. Şok yapışmıştı üstlerine. Bildiklerini de unutmuş, topu ayaklarına dolaştırıyorlardı. Golden sonra kendilerine geldiler. Bir planları olduğunu, rakibin de etten-kemikten yapıldığını keşfettiler yeniden. Oyun dengesini buldu. Beraberlik penaltısı geldi. Bu atışın hikayesi bile yazılabilir. Kuyt ile Cristian'ın atış için birbirlerine sarılmaları. Bir kader anının, dram şeklinde oynanmasıydı gözümüzün önündeki. Bakamadı Cristian topa, herkes sevindiğinde gözyaşlarıyla geldi. İkinci Benfica golünde topun önünde olması gereken oydu. Faturayı genç Salih'e kesmeye çalıştılar ama Cardozo'yu kontrol etmeyen Yobo ile Selçuk oldu. Benfica pas kalitesi, öndeki dörtlüsünün yaratıcılığı ile aldığı övgülerin haklılığını her dakika ortaya koydu. "Sıradan" diyenlerin futbol bilgilerinin sığlığını ders gibi ortaya koydular. Gökhan Gönül maçın sakin kalabilen tek oyuncusuydu. Selçuk'tan sonra onu da kaybetmek, Aykut Kocaman'ın şanssızlık çizelgesinin başka bir hanesiydi. UEFA PALYAÇOSU Penaltı kaçırıp, iki topun direkten döndüğü ilk maçta, üç futbolcu kaybetmek... Rövanşa başladığın 11'den ikisini sakatlıkla göndermek. Herkesin başa çıkabileceği şeylerin sınırı var. F.Bahçe için bunun sınırı da kalmadı. Üstüne bir de Fransız hakem eklendi. İlk yarıda ortadan kesen, ikincisinde her ihtiyacı olduğunda Benfica'nın imdadına yetişen bir UEFA palyaçosuydu. Alınterinin, gururun ve mücadelenin sembolü olarak, en berrak haliyle Fenerbahçe evine dönüyor. 106 yıllık tarihlerinde bir ilk gerçekleştirip, tüm Türkiye'ye final heyecanı yaşatarak neleri yapabileceklerini gösterdiler. Şimdi yenilmenin değil, vazgeçmemenin önemli olduğunu gösterecekler. Yürüyüş bitmedi. Levent TÜZEMEN: Eksikleri fazlasıyla aradılar Fenerbahçeli futbolculara ve teknik direktör Aykut Kocaman'a Türkiye'ye yaşattıkları güzelliklerden dolayı teşekkür etmeliyiz. Fenerbahçe, Türk futbolunun marka değerini yükselttiği gibi ülkeye ciddi puanlar kazandırdı. Kocaman'ın öğrencileri oynadıklar kişilikli futbolla yarı finale kadar "Yenilmez Armada" olarak bileklerinin hakkıyla geldiler. Hak ettikleri finali son nefeste şanssız biçimde kaybettiler. Hepsinin ayağına, yüreğine sağlık... Aykut Kocaman'ı geniş kadroya sahip olmaktan dolayı şanslı görenler yanıldıklarını anlamışlardır. Kadronun genişliğinden çok işlevi önemlidir. Meireles, Topal ve Webo'nun yokluğunu Fenerbahçe, Luz Stad'ında fazlasıyla yaşadı. Çünkü bu üçlü Fenerbahçe'nin omurgasıydı. İstanbul'daki muhteşem oyunun vitrindeki aktörleri bu üç oyuncu ile Gökhan ve kaleci Volkan olmuştu. Kadıköy'de müthiş seyirci baskısı ve takım ruhuyla birleştirdiği mücadele gücüyle Fenerbahçe, Benfica'ya top göstermemiş pozisyon bile vermemişti. BASKIYI KALDIRAMADILAR Aynı filmi Luz Stadı'nda bu kez Fenerbahçe gördü. Benficalı oyuncular müthiş seyirci baskısıyla Fenerbahçe'nin topu kontrol etmesine izin vermedi. Benfica orta alanı kolay geçerken Fenerbahçe hücumda rakip savunmayı rahatsız edecek Webo'yu aradı. Zira Sow konu mankeni gibi kaldı. Fenerbahçe yarı finale gelirken sadece "Kompakt futbol" oynamadı. Sabır ve dikkat en büyük silahı olmuştu. Bu özelliklerin Luz Stadı'nda yerini telaş alırken dikkat zaafiyeti vardı. Yenilen iki gole bakalım. İlkinde Lima sağdan koptuğunda kimse golü atan Gaitan'ın vurmasını engelleyecek hamleyi yapmadı. İkinci golü Cardozo 4 F.Bahçeli futbolcunun arasından attı. Benfica'nın faulünün çabuk kullanılmasına izin vermek bir dikkat sorunuydu. Bir oyuncunun topun başında durması gerekirdi. Maç boyu yaptığı kanat bindirmeleriyle Fenerbahçe'yi hücuma taşıyan Gökhan Gönül ters kademelere başarıyla girdi. Eğer Gökhan sakatlanıp çıkmasaydı Fenerbahçe üçüncü golü yemeyebilirdi. Çünkü Cardozo golü arka direkte Gökhan'ın bölgesinden attı. Bülent TİMURLENK: Gladyatörün ölüme gidişi Bir tarafta Kadıköy'den 4 farklı isim ve çift forvetli Benfica, diğer tarafta 3 kilit adamından yoksun F.Bahçe. Portekizliler B.Dortmund karşısındaki Real Madrid gibi başladılar; farkları golü bulmalarıydı. F.Bahçe'nin oyun içindeki tek talihli pozisyonu işler yolunda gitmezken gelen penaltıydı. Defansın uyuduğu Cardozo'nun golü ve ardından F.Bahçe'nin final yolunda Kuyt ile dönemediği viraj. Selçuk Şahin ve Gökhan Gönül'ü oyun içinde kaybeden, Kadıköy'de olduğu gibi Lizbon'da da futbol şansı yanında olmayan F.Bahçe; elini kolunu bacağını kaybederek ölüme giden bir gladyatör gibi savaştı. Kuyt, Gökhan Gönül gibi ciğerinin yanında kalbini de sahaya verenlerin yanında sezon boyunca bırakalım kalbi, ciğerini evde unutan Mehmet Topuz, Stoch ve Krasic gibi isimler bu gladyatörün bir parçası olmayı hak etmediler. Uzun bir yürüyüştü. Türk futbolu uzun yıllar sonra Mayıs'ta bu heyecanı yaşadı. Aykut Kocaman'ı tebrik ediyorum. Ahmet ÇAKAR: Canınız sağ olsun... Fenerbahçe başaramadı. Üstelik İstanbul'da alınmış böylesine maçlar için iyi olabilecek bir skora rağmen. Dün gece Fenerbahçe eksikti. Çok ama çok kritik adamlar oynamadı. Özellikle Mehmet Topal ve Meireles gibi orta sahada pas trafiğine etki edebilecek, topu tutabilecek ve rakipten top kapabilecek oyuncular oynamayınca Fenerbahçe fazla bir varlık gösteremedi. Bütün bunlara rağmen Fenerbahçe kötü oynamış olsa da aslında ilk devre finali getirecek golü veya golleri bulabilirdi. Fenerbahçe kötü başladı. Maçın hemen başında da kötü bir gol yedi. Eyvah, ağır bir fark mı geliyor dedik ama sahneye bir penaltı çıktı. Böylesine maçlarda kolay kolay çalınmayacak bir penaltı buldu Fenerbahçe. Bu gol hem beraberliği getirdi hem de Fenerbahçe'yi maça döndürdü. İşte bu golden sonraki 15 dakika Fenerbahçe'nin finali yakalayabileceği dakikalardı. Önce Sow, sonra da Kuyt nete yakın pozisyonlarda golü yapamadılar. Bu pozisyonlardan biri gol olsa Benfica 4 golü bulmak zorunda kalacaktı ve panikleyecekti. Ama maalesef olmadı. Daha sonra defansın bir hatası, bir duran topta Benfica oyuna çabuk başladı ve Cardozo ile soyunma odasına 2-1 önde gitti. İşte bundan sonra çok sıkıntı vardı. Nitekim ikinci devre Benfica golü bulana kadar önemli bir baskı yarattı. Belki çok iyi oynamadılar, belki iyi organize olamadılar ama oyunu domine eden taraf Benfica oldu. Gökhan sakatlandı, ardından da yine bir yan topta Fenerbahçe defansındaki yerleşim hatası Cardozo'ya yine bomboş golü attırdı. Yazık oldu, diyebilir miyiz, diyebiliriz. Dün gece yenen kötü goller vardı. :ir de kaçırılan mutlak goller olunca söyleyecek fazla bir şey kalmıyor. Hakem çok iyi niyetli ama çok yeteneksizdi. Fenerbahçe lehine verdiği penaltıdan önce Sow açık ofsayttaydı ve hakemler bunu fark edemedi. Ondan sonra da hakemlerin yarısının verip yarısının vermeyeceği bir penaltıyla hayata bağladı Fenerbahçe'yi. Sonraki dakikalar zaman zaman önemli faul hataları yaptı ama asla kötü niyetli bir Fransız diyemeyiz. Rıdvan DİLMEN: Teşekkürler Fenerbahçe En güzel sözü maçın bitiminde Ercan Taner söyledi: "Fenerbahçe'ye teşekkür ediyoruz." Kadıköy'deki maçta üç top direkten döndü. Rövanş için de üç oyuncu firesi verildi. Portekiz'deki maçta oyun içinde iki fire daha... İskelet bozuldu, kolay değil. Rövanşta üç oyuncuyu oynatamıyorsun, oyun içinde de iki oyuncuyu kaybediyorsun ve mecburiyetten oyundan çıkarıyorsun. Ve tüm bunlar oyun içinde tur cepteyken... Benfica maça tempolu başladı. Özellikle son 15'e kadar da tempolu oynadı. Ceza alanı civarına çok geldiler ama dönüp baktığımızda 3-1'den sonra sadece bir tane çaprazdan pozisyonları var. İlk gol organize, ikinci gol duran topta Fenerbahçelilerin dikkatsizliği. Üçüncü gol de taçtan geldi. Fenerbahçe skor 1-1 iken Sow'la; skor 2-1 iken aynı pozisyonda Sow ve Kuyt'la net fırsatlar buldu. Benfica, kendi sahasında taraftarın coşkusunu da arkasına alınca aslında Kadıköy'den başlayan biraz önce bahsettiğim problemler, Lizbon'da da devam edince bu sonuç geldi. HAKEM İKİ DEVREDE FARKLIYDI İlk yarıda maçı iyi yöneten hakem için ikinci yarıda etki altında kalmadı dersek yalan olur. Fransız hakem ikinci yarıda tercihlerini hep Benfica'dan yana kullandı. Evet, Fenerbahçe'nin kazandığı penaltı öncesinde pozisyon ofsayttı. Sakatlıklar Fenerbahçe'nin tüm planlarını bozdu. Gökhan'ın çıkmasıyla Fenerbahçe üçüncü golü o bölgeden yedi ve bu skor Fenerbahçe'nin Amsterdam'a gitmesine engel oldu. DİLERİM DEVAMI GELİR Büyük takımlarımız Avrupa Ligi'nde yarı final ve final oynaması konusunda istikrar sağlamalı. Şampiyonlar Ligi'nde de çeyrek ve yarı final oynama potansiyelleri var. Bu yarı final inşallah başlangıç olur. Bence takım fazlasıyla görevini yaptı. Metin TEKİN: Kırılma anı ikinci gol! Niye kaybettik? Niye olmadı? Tabii ki bunu oyun anlamında çok sorgulayabilirsiniz? Ama hakikaten dün gördük ki oyun anlamında finalde olabilirdik. Amsterdam'a finale gidebilirdik. Maça çıkarken çok eksik vardı. Maç esnasında da çok eksildik... İlk 20 dakikaya çok kötü başladık. Golü erken yedik. Oyun Benfica'nın yönüne dönmeye başladı. Şansa bir pozisyonda penaltıdan bir gol bulduk. Bundan sonra Fenerbahçe her istediğini yaptı, oyunu ele aldı. 1-1 olunca dağılan bir Benfica vardı. Pozisyonlar bulduk ve her şey lehimize döndü. Ancak o ikinci golü yemeyeceksiniz... Çok büyük bir hatadan golü yedik. Avrupa yolculuğu çok güzeldi. Buraya kadar gelmişken finale çıkıp kupayı alabilirdi Fenerbahçe... Yazık oldu... Sarı lacivertli takımı Türkiye'ye bu heyecanı yaşattığı için kutlamak lazım.. Emrah KAYALIOĞLU: Fenerbahçe neden elendi? Ön plana çıkan birkaç faktör ve sebep var. 1-Sakatlık, ceza ve statü gereği eksiklerin aynı bölgeye yığılması. Meireles, Mehmet Topal, Emre ve maçta da Selçuk. 2- Bunlara Gökhan'ın da sakatlanıp çıkması eklendi. Çok kritik kademelere giren Gökhan yokken, yerine giren Bekir'in bomboş bıraktığı Cardozo kritik üçüncü golü attı. 3- Maç boyu tempoyu dikte edemeyen Fenerbahçe, kontrollü futbolu abarttı, fazla yaslandı, rakip sahada hiç pres yapmadı. Benfica, Fenerbahçe ceza alanının önüne kadar çok kolay geldi. İlk yarı rakip ceza alanına atılan toplar Benfica 15/28, Fenerbahçe 3/8. Sadece bunlar bile maçın nasıl geçtiğini gösteriyor. 4- Maç içindeki iki sakatlık (Selçuk ve Gökhan) nedeniyle Aykut Kocaman'a taktik değişiklik için tek hamle kaldı. O da Stoch'u kullandı. Benfica'nın Fenerbahçe'den beter yaslandığı son bölümde final golü gelebilirdi, olmadı. Murat ÖZBOSTAN: Final konsantrasyonu! Benfica çok ateşli ve hareretli şekilde maça başladı ve 90 dakikada da bu şekilde devam etti. Finali çok isteyen takımdı ve istediğini de elde etti. Buna şaşırmamak lazım!. Fenerbahçe çok hata yaptı, yediği gollerde de ciddi manada konsantrasyon hatası vardı. Bu goller maçın seyrini değiştirdi. İstanbul'daki Fenerbahçe dün gece yoktu. Aynı şekilde İstanbul'daki Benfica da yoktu. Akıllı goller attı Portekiz ekibi.. Aslında skorda dengeyi kurduktan sonra oyunu istediğimiz gibi şekillendirmeyi başaramadık. Biz geriye çekildik, Benfica'yı bekledik.. Onlarda geldi, attı ve finale uzandı. Son bölümde biraz kıpırdandık ama olmadı. Stoch'un çok daha önce oyuna girmesi lazımdı. Bize bu güzel heyecanı yaşattığı için Fenerbahçe'ye kutlarız.. Seneye inşallah hayallerimize kavuşuruz.. Hırvat kaleci ölü bulundu::: sveç'in AIK Stockholm takımında forma giyen Hırvat kaleci Ivan Trrina hayatını kaybetti. 32 yaşındaki deneyimli kaleci Turina'nın uykusunda hayatını kaybettiği öğrenirken ilk açıklamalara göre ölüm nedeni kalp yetmezliği olarak belirlendi. 2010 yılında Dinamo Zagreb'ten gelen Turina, 89 defa AIK forması giymişti. UEFA PALYAÇOSU Penaltı kaçırıp, iki topun direkten döndüğü ilk maçta, üç futbolcu kaybetmek... Rövanşa başladığın 11'den ikisini sakatlıkla göndermek. Herkesin başa çıkabileceği şeylerin sınırı var. F.Bahçe için bunun sınırı da kalmadı. Üstüne bir de Fransız hakem eklendi. İlk yarıda ortadan kesen, ikincisinde her ihtiyacı olduğunda Benfica'nın imdadına yetişen bir UEFA palyaçosuydu. Alınterinin, gururun ve mücadelenin sembolü olarak, en berrak haliyle Fenerbahçe evine dönüyor. 106 yıllık tarihlerinde bir ilk gerçekleştirip, tüm Türkiye'ye final heyecanı yaşatarak neleri yapabileceklerini gösterdiler. Şimdi yenilmenin değil, vazgeçmemenin önemli olduğunu gösterecekler. Yürüyüş bitmedi. Benfica, maç toplantısında Meireles'e tribünde yer vermek istemedi. Portekizli maçı kadroda bulunmayan arkadaşlarıyla izledi Haberi Dinle Editöre E-posta Arkadaşına Gönder Sayfayı Yazdır Benficalı yöneticiler maçtan önce kendileri gibi Portekizli olan ve bir dönem Porto forması giyen Raul Meireles'e karşı büyük bir ayıba imza attılar. Benfica kulübü yetkilileri, UEFA'nın maç toplantısında sakatlığı nedeniyle maç kadrosunda yer almayan Meireles'in geçmişte aralarından yaşanan sorunlardan dolayı tribünde olmasını istemediler. F.Bahçe heyeti buna tepki gösterirken, UEFA yönetiminin olay çıkmamasındaki hassasiyetlerinden ötürü konuyu uzatmadılar. Meireles mücadeleyi kadroda bulunmayan oyuncuların olduğu bölümde izledi. F.BAHÇE DÜNYANIN PARASINI KAÇIRDI! Benfica maçına kadar UEFA'dan 27.6 milyon lira gelir elde eden F.Bahçe, yarı finalde elenerek 7 milyon Euro ve 15 bin Cumhuriyet altınından oldu. Sarı-lacivertliler finale çıksaydı 2.5 milyon Euro UEFA'dan alacaktı. F.Bahçe, kupayı müzesine götürmesi halinde ise UEFA'dan 2.5 milyon Euro daha ve sponsorlardan gelecek 2 milyon Euro dışında GSGM'den 15 bin altını (8 Milyon TL) da kasasına koyarak müthiş bir gelir elde edecekti. Yarı finalde kupaya veda eden sarı-lacivertliler kupayı kazanması halinde alacağı toplam 50 milyon TL'den oldu. BAŞKAN ÜZÜLDÜ Aziz Yıldırım, maçı Vefa Küçük ve Mahmut Uslu ile beraber izledi. Yıldırım 90 dakika boyunca yerinde duramadı.
Bugün 11735 ziyaretçi (17144 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol